BEN BİR GARİP EMEKLİYİM

BEN BİR GARİP EMEKLİYİM

"Ben bir garip emekliyim gümüşlü zurna neyime" Trakya'ya has bu deyimin gerçek sahibinin kim olduğunu yazmaya gerek var mı?
Geçenlerde Kumbağ'da "Dünden Bugüne Tekirdağ Bağcılığı" konusunda bir söyleşi yapıldı.
Konu bağcılık olunca şarap ve şarapçılıktan bahsetmemek olmaz tabii.
Yanlış anlaşılmasın herkes bir konuyu bir tarafından tutacak ki güneşli günlerde nerede kalmıştık? demeyelim.
Fakat bazı konular öyle bir uçtu ki sıradan bir Türk vatandaşının yetişmesine imkan yok.
Zaten böyle giderse birçoğumuz o güneşli günleri görmeyeceğiz. Hani bazen maaşlarla altın kıyaslaması yapıyorlar. İşte bir emekli 25 yıl önce maaşıyla atıyorum 20 tane çeyrek altın alabiliyorken günümüz emeklisi 3 tane çeyrek altın anca alabiliyor.
Matematiğim iyi olmadığı içi ben bu hesabı başka türlü yapıyorum. 25 yıl önce bir emekli ev kirasını verip diğer harcamaları düştükten sonra her gece bir şişe Kavaklıdere ayranını içebiliyordu.
Şimdi ev kirasını verebilen emekliye geriye hiçbir şey kalmıyor. Ayranı falan market raflarında izliyorlar.
Sen emeklisin fazla ayran sana yaramaz demeyin. Çünkü şimdiki emekliler bir başka oluyor.
Geçen gün o başka emeklilerden biri bu konu açılınca "inanmayan varsa açsın bir şişe ayran yarıyor mu yaramıyor mu? göstereyim" dedi (!)
Ne yazık ki emekli de ne para nede pul bıraktılar. Bu dünyada garipsen birçok konu hem neyine, hem şeyine olmuş oluyor.
Sonra "Dünden Bugüne Tekirdağ Bağcılığı" konusunu anason kokusuyla büyümüşlerden biri taktim ediyor, kalın abi konuşuyor, diğer kalın abiler izliyor.
Kalın abi derken ekonomik şartlardan hiçbir zaman etkilenmeyen "cüzdanı kalın abiler" demek istedim.

Bu arada helal yoldan cüzdanını kalın tutmayı başaran abilere sözüm yok.
Fakat hayata gözlerini ince cüzdanla açıp son 15-20 yılda kalın cüzdana geçenlere dikkat etmek lazım.
Hele Trakya'ya aç gelip sonradan cüzdanını kalınlaştıranlarla, siyasete girdikten sonra cüzdanı kalınlaşanları hiç unutmamak lazım.
Kısacası yukarıdaki gümüşlü zurna deyimi bahane idi.
Doğrusu "Ben bir garip emekliyim Yakutlu ayran neyime" olacaktı (!)