MUTFAK TÜPÜ BİN LİRAYA YAKLAŞTI Hakan Türksoy

Bir zamanlar Süleymanpaşa'da Üç Kemaller Parkı (Tuğlalı Park) vardı.
Parkın tam karşısında Tekirdağ Valiliği'nin önünde Mustafa Kemal Atatürk'ün bire bir ölçekte yapılmış heykeli yolun karşısındaki Vatan Şairi Namık Kemal ve şair-yazar Tekirdağ Milletvekili Yahya Kemal'in heykellerine bakıyordu. Bu birlitelik Tekirdağ'ın Üç Kemaller şehri olarak anılmasını sağladı.
Tekirdağ Büyükşehir olduktan sonra bazı yeni projeler önce Üç Kemali birbirinden ayırdı.
Üç Kemaller Parkı, eski adıyla Tuğlalı Park katlı otopark oldu. İki Kemal hala o civardayken Yahya Kemal bir ara aşağıya sahile doğru inerek Katil Hasan'a komşu olmuştu. (Sonra tekrar yukarıya alındı)
Ünlü klarnet ustası Hasan Gizlenci namı diğer Katil Hasan, Tekirdağ'da yaşarken heykeli dikilen ilk yerel sanatçı olma unvanını taşıyor...
Tıpkı bilmecedeki gibi "heykeli var ama derdi de var" bil bakalım kim? misali kıymetinin de bilinmesi gerekiyor.
Bir kaç yıl önce neredeyse her yere açılan o taksitli satış mağazalarından birinden eşya almak için kefil aradığına şahit oldum.
Heykeli dikilen bir insanın Tekirdağ yerel esnafı yerine daha da pahalı mal satan böyle yerlere ihtiyaç duyması insanı ister istemez düşündürüyor.
Allah daha da uzun ömür versin, Hasan ağabeye "Ne derdin var? diye sormak gerekiyor. Bence herkesten önce heykelini diken, Tekirdağ'ın gelmiş-geçmiş belediye başkanları içinde iz bırakan Süleymanpaşa'nın Kurucu Başkanı Ekrem Eşkinat'ın sorması lazım
Vatandaş zaten kendi derdine düşmüş. Hani o meşhur Cerrahpaşa şarkısı ya da Türküsü'nde olduğu gibi herkesin bir derdi var. Evi olan evini mi yesin, heykeli olan heykelini mi?
Zaten kiracı olanın vay haline. Bizde iyi bir insana saygı için "eli öpülesi"derler.
Yani gerekiyorsa iyi ev sahibinin de eli öpülür. Fakat Anadolu'nun bazı yerlerinde saygı anlamında "ben senin elini, ayağını yerim ağam" gibi başka uzuv ya da organlar öpülüyor ya da yeniyor(!)
Düşünsenize kiracının ev sahibine "senin elini,ayağını yerim ağam" dediğini, ev sahibinin de "ben senin gibi kiracının elini, ayağını yerim" dediğini.
Bu alışkanlıklar büyük ihtimalle sıcak bölgelerden geliyor. Çünkü Orta Asya’daki soğuk iklimde Ayvalık'ta denize girmek gibi eli- ayağı arasanızda bulamazsınız(!)
Kısacası Üç Kemaller Parkı tarih oldu. Benim gibi arada hatırlayanlar olacak. Bu arada mutfak tüpünün fiyatı bin liraya yaklaştı, ekmek 15 lira oldu.
Bu şartlarda yazımı Yahya Kemal'in (Beyatlı) o meşhur şiirinden bir dize ile bitirmek hoş olur mu?
Artık demir almak günü gelmişse zamandan. Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne kol...
Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim....