NOHUTLU ÇÖREK-Hakan Türksoy

NOHUTLU ÇÖREK-Hakan Türksoy

Bugün ramazan ayının üçüncü günü. Her Ramazan ayında olduğu gibi oruç tutanlar için ilk günler biraz zor geçiyor.

Bir hafta, on gün içinde her şey yerine oturur. Dekatlon yarışmalarında olduğu gibi sağlam olanlar ayakta kalır.

Ramazan ayını daha doğrusu oruç tutmayı spor yarışmasına benzetmem yanlış anlaşılmasın.

İlk günlerde çocuklarda dahil oruca niyetlenen çok oluyor. Fakat ikinci, üçüncü gün bahane uydurup bırakanlar da çok oluyor (!)

Hastalara, ilaç kullananlara, seyahat edenlere zaten kimse bir şey demiyor ama sıkıntıya gelemeyip yarı yolda bırakanlarla herkes dalga geçiyor.

Oruç tutanlara, tutabilenlere ne mutlu. Oruç tutmak sabır ve disiplin işi.

Birde yata yata oruç tutanlar var. Bu arkadaşlar savur vaktine kadar oturuyor, yiyor, su içiyor, niyetlenip yatıyor. İftar vaktine iki-üç saat kala kalkıyor.

Kalkmasıyla birlikte etrafındakileri üzmeye başlıyor. Sonra hava alma bahanesiyle sokağa çıkıyor. Bu kez oruç tutmayanlara din dersi vermeye kalkıyor.

Gün içinde sürekli gergin olanlar, bir karış suratla gezenler ayrı bir sorun. Bunlarda iş arkadaşlarını bir ay boyunca üzüyor.

Bence Ramazan ayını iyi özümsemek, Ramazana başlamadan birkaç gün önce alıştırma yapmak, geçmişten ders almak en güzeli.

Ne yazık ki şartlar her yıl zorlaşıyor. “Açken sen sen değilsin” reklam için güzel bir slogan olsa da gerçek hayatta insanlar karınları doluyken bile insan gibi davranamıyor.

Dikkatinizi çekerim! Karınları tok demedim. Karınları dolu dedim. Çocuklarında karnı dolu ama beslenemiyorlar.

Bu arada Tekirdağ’da sadece Ramazan ayında üretilen nohutlu çöreği bilmeyen yoktur.

Acaba bu yıl bir çörek kaç para oldu? Geçen yıl Tekirdağ Ticaret Odası bu nohutlu çöreğe coğrafi işaret almak için girişimde bulunmuştu.

Ne olduğunu öğrenmek için saat 09,30 gibi Ticaret ve Sanayi Odasını aradım, bilgi alacak birini bulamadım. Telefonumu alıp arayacaklarını söylediler.

Açık ve net yazacağım. Normal zamanda simit satanlar Ramazan ayında nohutlu çörek satıyor. Simit satanlar içinde hijyen (eldiven takanlar) kuralına uyanlar çörek satarken de değişmiyor.

Fakat öyle satıcılar var ki neler gördüğümü buraya yazamıyorum. İl sağlık Müdürlüğüne ve Belediyelere sesleniyorum. Lütfen sadece Ramazan ayında üretilen, üstelik coğrafi işaret almaya çalıştığınız bu çöreğe sahip çıkın. Hem üretildikleri yerleri hem de satıcıların kılık, kıyafetlerini denetleyin. Prezentabl olmalarını ( Türk Dil Kurumu'nun sözlüğündeki anlamı sunulabilir demektir. Günlük dilde sözcük, eli, yüzü düzgün mümkünse güzel ve bakımlı çalışan olarak tanımlanabilir) sağlayın. 

Bence bu çörek yıllardır sahipsiz. Kıscası Tekirdağ'ı temsil eden bu çöreğe gerçek anlamda sahip çıkın.  

Not; Ticaret ve Sanayi Odası'ndan aradılar. Coğrafi işaret sürecinin devam ettiğini, bu yıl sonuçlanacağını söylediler.