SÖZ UÇAR YAZI KALIR Hakan Türksoy

SÖZ UÇAR YAZI KALIR                            Hakan Türksoy

Söz uçar yazı kalır misali 2022'nin son salı günü yazdığım makalenin başlığının “Farfara” olduğunu arşivde görünce hatırladım.
O zaman şöyle yazmışım; Yeni yıla çok az kaldı. Biz değişen tarihle birlikte talihimizin değişmesi umuduyla kutluyoruz yılbaşı gecesini. Yoksa bize ne el alemin Noel’inden.
Çok zor geçen 2022 yılını geride bırakıyoruz. Geçen yıl 2022’ye girer girmez zam yağmuru başlamıştı. Umarım 2023’te aynı şey olmaz.
Bu günlerde bütün dünya 2022 yılının önemli olaylarını konuşuyor, unutulanları belgeleri sayesinde hatırlıyor. 2022'nin en önemli olayları arasında Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açması ve Sri Lanka'nın temerrüde düşmesi var(!)
Bizde temerrüde düşen düşene olduğu için Sri Lanka'nın temerrüde düşmesi kimseyi ilgilendirmiyor.
Avrupa'nın ekmek sepeti Ukrayna bizim için çok daha önemli.
Sonra Eyfel Kulesinden, Brooklyn Köprüsünden, Alaska evlerinden bize ne.
Ev, konut konusuna hiç girmeyelim. Bu arada yabancı isimli konutların reklamlarına gülüyorum(!)
Sanki yabancı isim olunca farklı oluyor. İstedikleri kadar merkeze çok yakın deseler de vatandaşa çok uzaklar.
Doğrusu hafızalarımıza yerleşmiş, duyduğumuz zaman bizi mutlu eden, hatta alıp bir yerlere götüren yabancı kelimeler var. Bıraksınlar o kelimeleri, isimleri iyi hatırlayalım.
Dünyada İngilizceden sonra en çok İspanyolca konuşuluyor. Bence İspanyolca çok kibar bir dil ve öğrenmesi kolay. Rusça zor bir dil çünkü Kiril alfabesi çok farklı.
Aslında bize göre zor. Gençler İngilizcenin yanında Rusça, Çince, Japonca öğreniyor. Biz şarkılardan, filmlerden duyduklarımızla idare ediyoruz.
Mesela adios, İspanyolca "elveda" demek. Vedalaşmak hoş bir şey değil ama adios amigo'yu (elveda arkadaş) biz çok seviyoruz(!)

Çünkü vatandaşa yakın olmayanlara "Adios" deme zamanı geldi de geçti bile. Amor (aşk), Por favor’da (lütfen) unutulmazlar arasında. "Por favor adios amigo" kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
Şarkılar da ister İngilizce, ister İspanyolca olsun anlamasak bile birçoğumuza duygusu geçiyor…
Son yıllarda duygu yönünden biraz zayıfladık ama içimizde uyuyan duygular yanardağ gibi lav püskürtecek zamanı bekliyor.
İlginç gelecek ama gençken düğünlerde, eğlence yerlerinde istek parçası sorulduğunda aklıma ilk gelen ‘Farfara’ idi. Bu Türkü anonim, yani sahibi belli olmayan, halkın ortak malı.
Bilirsiniz ‘ey farfara farfara ateş düştü şalvara ağzım, dilim kurudu yalvara yalvara’ diye gidiyor...

"Daracık sokaklar kızlar misket yuvarlar" kısmı orijinalinde yok, sonradan eklenmiş.

Fakat güvercinim uyur mu çağırırsam uyanır mı? var (!)
Kim uyanır, kim uyanmaz bilmem ama farfara Arapça bir kelime. Ağzı kalabalık, gürültücü anlamında kullanılıyor. Farfaranın ne anlama geldiğini yıllar sonra öğrendim iyi mi. Son aylarda yaşananlardan, konuşulanlardan çağrışım mı yaptı bilmiyorum ama günlerimiz farfaracıları dinlemekle geçiyor...

Yani çözüm yok bol farfara var.