SADECE ARDA GÜLER Hakan Türksoy

Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 şiddetindeki deprem gündemi değiştirdi.
Vatandaş deprem korkusu yaşarken gündemin değişmesine sevinenler oldu.
Bu arada hissetmediğimiz yüzlerce artçı deprem fırtınası devam ediyor...
İki gündür herkes depremi konuşuyor. Birkaç gün daha konuşmaya devam edeceğiz.
Sonra azalacak ve yine unutulacak. Kısacası depremden depreme hatırlıyoruz depremi.
Deprem ülkesinde deprem olması çok normal. Biz depremi değilde "neden yıkılıyoruz neden ölüyoruz?" İşte bunu konuşmamız gerekiyor.
Çok şükür 6.2 bizi yıkamadı ayaktayız. Ya sonra ne olacak? Bilim insanlarının bir kaç yıl önceden "burada deprem olacak" uyarılarına rağmen Kahramanmaraş merkezli depremde elli binden fazla insan hayatını kaybetti.
Deprem sonrası yaşanan trajediyi kimse hatırlamak istemiyor. Yıkık binaların altında kurtarılmayı beklerken donarak ölenler oldu. Hasteneler bile yıkıldı. Yoğun bakımdaki hastalar hastalıktan değil yanlarına kimse gelemediği için hayatlarını kaybetti.
Bu konuda yazacak çok ama çok şey var. Ne yazık ki sorumlular aramızda geziyor.
Doğrusu hem deprem, hemde dert ülkesiyiz. Yani depremden başka dertlerimiz de var bizim.
Fay hattında biriken enerjiyi 6.2'lik deprem ve artçıları boşaltıyor. Peki, vatandaşın sırtına binen dertleri nasıl boşaltacaklar.
İşte faiz yine arttı, olan yoksul vatandaşa oldu. Emekli, asgari ücretli artık yardım değil, uzayda mahsur kalan astronotlar gibi kurtarılmayı bekliyor.
Ne yazıkki kimse kurtarmaya gelmiyor. Kendi dünyalarında her konuyu konuşuyorlar ama uzaydaki açlığı, yoksulluğu, barınma sorununu ağızlarına almıyorlar.
İçimizin karardığı şu günlerde bizi sadece Arda Güler sevindiriyor, gerisi adeta cehennem azabı.
Vatandaşın bir hafta bekleyecek hali yokken iki yıl daha bekleyin diyorlar...
İyi güzel de dert vatandaşta dermanı kimde?